top of page
DÖNEM 5
Radyoloji
Radyoloji
- Radyoloji : ışın bilimi.
- Radyoloji esas olarak iki ana bölüme ayrılabilir: tanısal ve girişimsel radyoloji
- Konvansiyonel radyoloji ( röntgen ) : Kullanılan enerji X ışınıdır.İki boyutlu görüntü ve görüntülerde üst üste binme oluşur.
- Röntgende X ışınını tama yakın geçiren dokular siyah, hemen hemen hiç geçirmeyenler beyaz görünür.
- Filmde olmaması gereken yerde görülen beyaz görüntüler : opasite.
- Konvansiyel röntgenin meme çekimlerine özel olarak ayarlanmış hali : Mamografi.
- Röntgenin en önemli uygulama alanlarından biri olan, damarlara ait patolojilerin tesbitinin yapıldığı görüntüleme metodu : Anjiyografi.
- Ses dalgası kullanılarak görüntü oluşturulan yöntem : USG.
- Usg nin en önemli özelliği gerçek zamanlı görüntü oluşturmasıdır.
- BT : X ışını kullanılan, 3 boyutlu görüntülerin oluşturulabildiği görüntüleme yöntemi.
- BT de görüntüler üzerinde yoğunluklarını gösteren ölçümlemeler yapılabilir.Bu ölçümler Hounsfield ünitesi ( HU) denilen yöntemle sayısal olarak sınıflandırılır.HU değeri yüksek olan kemikler, düşük olan ise yağ ve havadır.
- MRG de kullanılan radyan enerji : radyo dalgaları.
- Yumuşak doku çözümlemesi en yüksek olan görüntüleme yöntemi : MRG.
- USG de siyah görüntü : hipoekoik.
- USG de beyaz görüntü : hiperekoik.
- BT de siyah görüntü : hipodens.
- BT de beyaz görüntü : hiperdens.
- MRG de siyah görüntü : hipointens.
- MRG de beyaz görüntü : hiperintens.
- Çocuklarda benign kemik tümörleri malign olanlardan daha sıktır.
- Kemik tümörlerini değerlendirirken en öncelikli görüntüleme modalitesi:Direkt film.
- Çocuklarda kemik tümörlerini değerlendirirken yaş ve lokasyon en önce dikkat etmemiz gereken özelliklerdir.
- MR: Kİ tutulumu,yumuşak doku tutulumu,nörovaskuler tutulum,tedaviye yanıtın takibinde gereklidir.
- Seçilmiş olgularda kırık olasılığı,patolojik kırık,biyopsiyi yönlendirmek için,kortikal lezyonlar,yassı kemik tutulumu değerlendirilirken BT den yararlanılabilir.
- Agresif kemik tümörleri : sınırları düzensiz,geniş geçiş zonu,permeatif kemik destrüksiyonu,kortikal destrüksiyon,agresif periostal yeni kemik,agresif periost reax.,yumuşak doku kitlesi.
- Basit kemik kisti : benign kemik tümörü.Diafizyel yerleşim gösterir.
- BKK:Düşmüş fragman bulgusu.Karakteristik
- Anevrizmal kemik kisti: Benign.Sıvı-sıvı seviyeleri patognomonik.Lezyon kontrast madde tutan septasyon içerir.MR ile görüntülenebilir.
- Osteoid osteoma: Benign.Kortekste yerleşik,kalsifikasyon içerir.NSAİİ ye yanıtlı gece ağrısı vardır.
- Osteoblastoma: Benign. Düzgün sınırlı.
- Osteoma: Benign. Daha çok sinüsler içerisinde.Özellikle frontal sinüs.İyi sınırlı.
- Osteokondrom(Ekzositoz):Benign. Kondroid matrix oluştururlar.Yaylar oluşturan noktasal yapı.
- Enkondrom:İyi sınırlı bir kitle.
- Enkondromatozis: Ollier hastalığı.El ve ayaklarda çok sayıda enkondromlar(herediter)
- Kondroblastom: epifiz >> fizis plağı >> metafiz e doğru uzanım.Dar geçiş zonu, benign özellik.
- Fibröz kortikal defekt: < 2 cm lezyonlar.Ekzantrik yerleşimli,soliter,radyolusen,köpüksü kortikal incelmeye neden olabilen lezyonlar.Kırık sonucu periost yanıtı gelişir.2-5 yılda spontan regresyon.
- NOF ( non ossifying fibroma) : Fibröz kortikal defekt gibi ama > 2 cm lezyonlar.
- Fibröz displazi (Mc cune albright) : Monoostatik olduğunda en çok proksimal femur,kot,kraniumda görülür. Buzlu cam görünümü.Lezyonlar lüsent özellikte.Septalı sabun köpüğü tarzında da olabilirler.Kortikal incelme,patolojik fraktür gözlenebilir.Poliostatik olduğunda cafe au lait lekeleri eşlik edebilir ve çoban sopası deformitesi görülebilir.
- Dev hücreli tümör: Benign.Egzantrik yerleşimli.Metafiz ve epifizde yerleşiyor.Subartiküler yerleşmesi önemli.Geografik özellikte,ekspansiyona neden olur.İnternal septasyonlar bulundurabilir.
- Sakrumun en sık benign tümörleri : Dev hücreli tümör.
- İntraosseoz lipoma: Uzun kemiklerin metafizinde ya da calcaneusta ,iyi sınırlı sklerotik,lüsent,geografik özellikte benign kemik tümörleridir.
- İntraosseöz lipoma hedef bulgusu : Simit şeklinde sekestrum varlığı.
- Hemanjiom : Benign kemik lezyonu.
- Vertebral hemanjiomların klasik bulguları: fitilli kadife bulgusu, tuz- biber görüntüsü.
- Osteosarkom: Malign kemik tümörü.
- Osteosarkomun en sık görüldüğü yerler : uzun kemik metafizleri.
- Osteosarkomun AC lerde yaptığı metastazlar : Gülle metastazları.
- Osteosarkomun karakteristik periost reaksiyonu: Sunburst.
- Osteosarkom yumuşak doku bulgusu : kümülüs bulgusu.
- Osteosarkomda sintigrafide aşırı kontrast tutulumu gerçekleşir.
- Ewing sarkoma: Malign kemik lezyonu.Enfeksiyon taklitçisi.Erkek dominant.Sıklıkla 10-25 yaş aralığında.
- Kemiğe en sık metastaz yapan primer malign kemik tümörü : Ewing sarkoma.
- Ewing sarkomunda karakteristik bulgu : kortikal scalloping.
- Soğan kabuğu periost reaksiyonu ve sunray paterninin gözlendiği malign kemik tümörü: Ewing sarkoma.
- %40 oranda yumuşak kemik tutulumu ---- > Ewing sarkomada. MR ile gösterilir.
- Non hodgkin lenfoma ile Kİ tutulumu daha sık.
- Kemik iliğinde “ters dönme” paterni : ALL de gözlenir.
- Çocukluk çağının en sık benign yumuşak doku tümörleri : Vasküler lezyonlar.
- Pediatrik popülasyonun en sık sarkomu : Rabdomyosarkoma.
- Çocukluk çağının en sık malign yumuşak doku tümörü : Rhabdomyosarkom.
- Rabdomyosarkomların % 50 si baş – boyun bölgesinde.
- Sefalosel : nöral tüp kapanması bozukluğu.
- Kraniumdaki konjenital bir açıklıktan kranial içeriğin protrüzyonu : sefalosel
- Meninksler + beyin dokusu protrüzyonu : ensefalomeningosel ya da ensefalosel
- Meninks + beyin dokusu + dilate ventrikül kısmı : Ensefalosistosel
- Chiari tip 1 malformasyonu : Cerebellar tonsillerin foramen magnumdan aşağı yer değiştirmesi.
- Chiari tip 2 : + lomber meningomiyelosel
- Chiari tip 3 : + üst servikal tutulum
- Chiari tip 4 : ağır serbellar hipoplazi , küçük beyin sapı , geniş posterior fossa BOS mesafesi
- Korpus kallozum anomalileri : organogenez bozukluğu.
- Korpus kallozum komplet agenezisi : KK + singulate gyrus + sulkus yok.Probst bundles:MR da longitudinal callosal fasiküller.
- Korpus kallozum hipogenezisinde bazı kısımlar oluşmamışken,hipoplazide oluşmuş ama ince yapılar mevcut.
- MR da callosum çevresinde parlak lipom : perikallozal lipom.
- Lizensefali – pakigiri spektrum : Düz beyin yüzeyi,düzleşmiş gyrus.Kum saati görünümü.
- Klasik,hipotoni ve hareketlerde duraksamayla karakterize Lizensefali : Tip 1.
- Kaldırımtaşı görünümlü, muskuler distrofi benzeri sendromla birliktelik gösteren lizensefali : Tip 2.
- Fokal kortikal displazi : Kortekste kalınlaşma, sınırlarda belirsizlik.
- Bant heterotipi : Ventriküler sistemin etrafını sarmış olan ektopik yerleşimli gri cevher.
- Heterotipide ventriküllerin kenarında subependimal nodüllere rastlanır.
- Şizensefali : yarık beyin.
- Dirençli nöbetlerle karakterize, bir serebral hemisferin genişlemesi : Unilateral megalensefali.
- Orta hat ayrışmasının gerçekleşmemesi : Holoprozensefali.
- Alobar holoprozensefali : Hiçbir lob oluşmamış , tek bir ventrikül söz konusu.
- Septo-optik displazi : Optik kiazma ve bir ya da her iki optik sinir tüm olguların yaklaşık yarısında küçük, hipoplazik.Görme bulguları .
- Dandy-walker malformasyonu : posterior fossanın kistik anomalisi.
- Dandy-walker malformasyonunda 4. Ventrikülün posteroinferioru ile sisterna magna arasında genişlemiş vallecula aracılığıyla bağlantı : Anahtar deliği görünümü.
- Araknoid kist:Posterior fossanın kistik anomalisi. 4. Ventrikülle bağlantılı değil.Posterior fossada.DW ile ayırt et.Kitle etkisi yaratıp hidrosefaliye neden olabilir.
- Joubert sendromu : Posterior fossanın kistik olmayan anomalisi.Molar diş görünümü.
- L’Hermitte - duclos : Displastik serebellar gangliositom.Evre 1 tümör.Muhtemelen hamartamatöz.
- Serebellar hemisferlerin birleşmesi : Rhombensefalosinapsis.
- Nörofibromatozis tip 1 : cafe au lait lekeleri , nörofibromlar ,aksiler ya da inguinal bölgede çiller,optik gliom , iriste lisch nodülleri , NF li 1. derece akraba.
- NF tip 2 : Bilateral 8. Sinir kitleleri , nörofibromlar, schwannomlar, menenjiomlar ..
- Tuberoz skleroz : subependimal nodüller , geniş-ekspanse gyrus, ışınsal çizgiler şeklinde beyaz cevher lezyonları , subependimal dev hücreli astrositom (foramen monroya yerleşimi tipik )
- Sturge weber : Beyin dokusunda atrofi.Kortikal venöz iskemi.
- Lipomyelomeningosel : kapalı tip spinal disrafizm.
- Meningomyelosel : Açık tip disrafizm : ciltte defekt var, nöronal doku çevreye ekspoze oluyor.
- Spinal kordun ikiye ayrılması : diastometamyeli.
- Distal kordun tamamlanmamış , gerçekleşmemiş regresyonu : Tethered kord.
- Tethered kord sendromunda spinal konus, L2-L3 disk seviyesinin distalinde yerleşimli.
- Tethered kord sendromunda normal sinir kökü hareketleri yoktur.
- Santral spinal kanalda genişleme : Syringomyelide görülür.Sık.
- İyonize radyasyonlar : alfa,beta,nötron parçacıkları,gama ve x ışınları.
- X ve gama ışınlarının temel özelliği : iyonizasyon yaparak hücre ve dokuda bütünlüğü bozucu ve kalıcı değişikliklere neden olabilmesi.
- X ışını tüpünden salınan x ışınlarının havadan geçerken iyonizasyona neden olması : ekspojur.
- Ekspojur birimi : röntgen (C/kg)
- Radyasyon absorbsiyon dozu birimi : RAD. ( 1 Gy = 100 RAD )
- Radyoterapide tedavi dozları 50 – 60 Gy civarındadır.
- Klasik radyolojik tetkiklerde alınan doz < 0.001 Gy
- Vücutta toplanan enerjinin ifadesi : Eşdeğer doz .
- Eşdeğer doz birimi : Sievert (Sv) = 1 joule/kg
- Radyasyon korunmasında kullanılan birim: eşdeğer doz.
- Radyasyonun somatik sitokastik etkisi : Eşik dozu yok , etkinin şiddeti doz ile korele değil, ya hep ya hiç kanunu.Mutajenik etki.Kanser ve lösemi oluşumu.
- Radyasyonun somatik deterministik etkisi: Belirli eşik dozu var.Doz ile korele etki şiddeti.Hücre öldürücü etki.Cilt,Kİ,GİS,katarakt,infertilite oluşumu.
- Somatik deterministik erken etkiler: dozdan sonra ilk yıl içerisinde ortaya çıkar.
- Somatik kesin geç etkiler : genellikle dozdan sonra 1 yılı aşkın sürede ortaya çıkan etkiler.Total doz ile ilgilidir.
- Keratosis( cilt kalınlaşması ) , pulmoner fibrozis , katarakt : somatik kesin geç etkiler.
- Radyasyonun genetik etkileri primer olarak haploid germinal hücreleri kapsar.Etki ışınlanan bireyde değil, bu bireyin sonraki nesillerinde ortaya çıkar.
- Radyasyonun hücredeki moleküler seviyedeki indirekt etkisi : reaktif serbest radikallerin oluşması .
- Direkt etkisi : absorbe edilen enerjinin bağ kırıkları oluşturması.
- Hızlı bölünen, andiferansiye hücrelerin olduğu dokular radyasyon etkilerine en hassastır.
- Hematopoietik sistem radyasyona son derece hassas.
- Sirkülasyondaki matür eritrositler ve plateletler nucleusları olmadığı için radyasyona dirençlidirler.
- Erkekte ana hücreler ve çoğalmakta olan spermetogonia radyasyona oldukça duyarlıdır.
- Matür spermler radyasyona rezistans gösterirler.
- Erkekte kalıcı sterilite için gerekli radyosyon dozu : 600 cGy. (Aylar sonra sterilite)
- Oositler: orta derece radyosensitif.
- Ovaryen folliküllerin granülosa hücreleri : radyasyona çok duyarlıdırlar.
- 200 cGy lik doz 40 yaşın üzerindeki bayanlarda kalıcı steriliteye yol açar.35 yaş ve altındaki bayanlarda geçici steriliteye neden olur.
- GİS radyasyona çok duyarlıdır.İlk değişiklikler ince barsak villüsleri üzerinde olur.
- Ciltte radyobiyolojik etkiler eritem ve geçici epilasyonu kapsar.
- Cildin iyonize radyasyona cevabı : radyasyon dermatiti.
- Mükoz membranlar da ( ağız,farinks,özofagus) radyasyona hassastır.
- Genel olarak SSS radyasyon etkilerine rezistandır.
- Periferal sinirler de radyasyon etkilerine oldukça rezistandırlar.
- Fetüs, radyasyon etkilerine aşırı derecede hassastır.İlk trimester boyunca etki en büyük olup,sıklıkla spontan abortusa neden olur.
- Organ gelişmesi ve differansiasyon süresince (3-8 hafta) ışınlama konjenital organ anomalilerine neden olur.
- Radyasyonun akut deterministik etkileri : akut radyasyon sendromu. (>0,7 Gy)
- Radyasyondan korunmak için pratikte en çok 0,50 mm kurşun eşdeğeri koruyucu önlükler kullanılır.
- Bir kişinin yılda tüm vücudunun alabileceği maksimum müsaade edilebilir doz : 5000 mrem/yıl.
- Hamile hastalarda özellikle ilk 3 ay içinde radyolojik tetkikten mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
- Fötal zarar sınırı : 25 rad.
- Mesafe,karesi oranında alınan radyasyonu azaltır,yani ters orantılıdır.
- Nötron parçacıkları kurşun levhadan geçebilirken,gama-X ışınları geçemez.
- Beta parçacıkları aluminyum levhayı geçemez.
- Alfa parçacıklarının giriciliği en düşüktür.
- Kalbi non invaziv olarak inceleme yöntemleri : röntgen, doppler usg , BT, MR
- X-ray = Teleradyografi . İnspirasyon sonrası , 180 cm mesafeden posteroanterior olarak çekilir.
- Kardiotorasik oran normal değeri 0.50 den küçük veya eşit.
- Doppler usg = EKO .
- Kalbin görüntülemesinde BT de çekilebilir.
- BT avantajları : hızlı , noninvaziv , geniş alan taraması , anatomik oryantasyon.
- BT dezavantajları : iyonizan, rezolüsyonu düşük, kontrast madde kullanımı.
- Kardiak MRG avantajları : yüksek rezolüsyon, multiplanar kesitler, kontrast madde kullanmadan akım gösterebilmesi , anatomik oryantasyon.
- MRG dezavantajları : pahalı , uzun süren tarama süresi, paramanyetik alanlar (pil,protez..), klostrofobi , kemiklerden sinyal alınamaz.
- Kardiak MRG kullanım alanları : MI ,hipertrofik kardiyomiyopati,septal defektler …
- Kardiak MRG , miyokardın morfolojisini,fonksiyonunu,perfüzyonunu,doku hasarını değerlendirir.
- İskemik kalp hastalıklarında MR ın yüksek çözünürlüklü olması , önemli bir avantajdır.
- Periferik dolaşımın non invaziv inceleme yöntemleri : doppler US, BT anjiyografi,MR anjiyografi
- Doppler US avantajları :ucuz, yaygın,özel hazırlık gerekmez, kolay , non invaziv,kontrast madde verilmez, radyasyon içermez.
- Doppler USG dezavantajları : operatöre bağlı , obez hastalarda hassasiyeti az,hava ve kemik engel.
- Damar sistemindeki tıkanma ve daralmalar,yapısal bozukluklar,anevrizma,fistül gibi oluşumlar ve damar sisteminin beslediği organlar hakkında daha detaylı bilgi edinmek için kullanılan görüntüleme yöntemi : MR anjiyografi.
- Periferik dolaşım radyolojisinde ALTIN STANDART : Anjiyografi.
- Anjiyografide X ışınları kullanılır.Kateter kullanılarak kontrast madde verilir.
- Kontrast nefropatisi açısından risk faktörleri : Renal yetmezlik ( serum kreatinini > 1,5 mg/dl ) , diabet,dehidratasyon, ileri yaş, nefrotoksik ilaçlar, yüksek miktarda kontrast kullanımı,multiple myelom,tek böbrek, ürik asit > 8 mg/dl .
- İyotlu kontrast maddelerin kullanım alanları : Röntgen,BT,DSA.
- İyotlu kontrast madde nefrotoksik ve alerjiktir.Aynı zamanda böbrek yetmezliğinde kontrendikedir.Ucuzdur.
- Gadolinyumlu kontrast madde : MR kontrast maddesi.Nefrotoksik değil,alerjik değil.Böbrek yetmezliğinde kontrendike (nefrojenik sistemik skleroz) ve pahalı.
- Acilde akut batında kullanılan görüntüleme yöntemi : Ayakta direkt batın grafisi.Obstruksiyonda hava-sıvı seviyesi görülür.Barsak perforasyonunda serbest hava görülür.
- ADBG nin alternatifi : AC grafisi ( serbest havayı iyi gösterir ).
- Ayakta duramayan hastalarda dekübitis filmi alınır.
- Motilite hastalıklarında,divertikülde,fistülde,mukozal lezyonlarda en iyi radyolojik yöntem : özofagus filmi.
- Reflüde,pitoziste,volvulusta,ülser-divertikülde peristaltizm değerlendirmesinde en iyi radyolojik yöntem : mide filmi.
- Defekografide rektal yolla baryum verildikten sonra defekasyon sırasında görüntüleme yapılır.Fonksiyonel bir incelemedir.
- GİK lümeninin değerlendirilmesinde temel inceleme yöntemi : Floroskopik inceleme.Kontrast madde olarak baryum kullanılır.İnceleme öncesi hasta hazırlığı gereklidir.
- Endoskopi divertikülü, motilite kusurlarını,volvulusu, fistülü değerlendiremez.
- Apandisitte,bebek hastada pilor darlığı ve invajinasyonda ilk yöntem : USG.
- Enflamasyonda artmış vaskülaritenin,iskemide azalmış vaskülaritenin ve tümör vaskülaritesinin değerlendirilmesinde kullanılan yöntem : doppler usg.
- Tm de operabilite ve evrelendirmede en iyi yöntem : BT.
- BT ile tm tedavisine cevap izlemi yapılabilirken,akut abdomende en iyi yöntem BT dir.
- MRG: Zararsız, X ışını yok.Her planda görüntü alabilir.Rutinde kullanımı yok.
- MR dezavantajları : hava ve barsak hareketleri.
- Floroskopik inceleme ile : luminal patolojiler , fonksiyon izlenebilir.
- Tüm abdominal patolojilerde ileri yöntem : BT.
- Vasküler patolojilerde ve vasküler girişimlerde en iyi yöntem : DSA.
- Röntgende radyolüsen görünüm siyah görüntüye karşılık gelirken,radyoopak demek beyaz görüntü demek.
- KC deki kalsifikasyon,abse(hava),hepatomegali ve cerrahi materyalleri görüntüleyebileceğimiz yöntem : Direkt röntgen.
- KC i incelerken kullanılan ilk yöntem : USG. (ucuz,zararsız ve kolay)
- Vasküler yapıları safra yollarından ayıran yöntem : Doppler usg.
- KC görüntülemesinde MR kullanılırken IV kontrast kullanılır.3 boyutlu görüntü elde edilir.MR, kanı, yağı, hepatosit içeren lezyonu,fibrozisi ayırabilir.Ancak hareket artefaktları önemli sınırlama getirir.
- Biliyer sistemde opak taş, porselen kese, biliyer hava direkt röntgen aracılığıyla görüntülenebilir.
- Perkutan transhepatik kolanjiyografi (PTK) : Kontrast madde doğrudan safra yollarına verilir.Genellikle tedavi amaçlı girişim sırasında yapılır.
- T-tüp kolanjiyografi: operasyon sırasında koledoğa T-tüp şeklinde kateter yerleştirilir.T tüpün ucundan KM verilerek görüntüleme yapılır.Rezidü taş araştırılır.
- Biliyer sistemin primer inceleme yöntemi : USG. (hasta aç olmalı)
- Safra yollarındaki havayı göstermede üstün yöntem : BT. (taş hastalığında çok etkili değil.)
- USG den sonra biliyer sitemi görüntülemede kullanılan yöntem : MR.
- Biliyer sistemdeki dilatasyon ve obstruksiyonu göstermede etkili yöntem : MR kolanjiyografi.
- Endoskopik retrograd kolanjiyopankreatikografi ( ERCP ) : Pankreatik ve safra kanalı dilatasyonlarında yapılır.Taş çıkarılabilir,stent takılabilir.
- Kronik kalsifiye pankreatitte faydalı görüntüleme yöntem : Direkt üriner sistem grafisi ( DÜSG )
- Pankreas görüntülemesinde ilk yöntem : USG.
- USG ile değerlendirilemeyen hastalarda kullanılan ilk yöntem: BT.
- BT tüm pankreas lezyonlarını değerlendirebilir ve biyopsi kılavuzluğunda tercih edilir.
- MRCP : Duktal patolojileri iyi gösterir.
- Splenomegali ve dalakta kalsifiye lezyonlarda kullanılan yöntem : röntgen.
- Dalak değerlendirmesinde ilk yöntem : USG.
- BT ve MR dalak değerlendirmesinde 2. basamak yöntemler.
- Kemik lezyonları için ilk seçilecek yöntem : direkt grafiler.
- Bir eklemin komplet bozulması, artiküler ilişkinin olmaması : dislokasyon.
- Subluksasyonda artiküler ilişki vardır.
- İnkomplet kırıklar: tam olmayan kırıklardır. Bükülme- eğilme , torus fraktürü, yaş ağaç kırığı .
- İnkomplet kırıklar daha çok çocuklarda görülür.
- Stress kırıkları : yorgunluk ve yetmezlik ( örn. Osteoporoz ) kırıkları.
- Yorgunluk (fatigue) kırıklarında inkomplet kırık alanları izlenir.
- Kemikte yer kaplayan patolojilerle meydana gelen kırık: patolojik kırık.
- Yetmezlik kırıkları bazen patolojik fraktür olarak değerlendirilir.
- Büyüme plağını içine alan kırıklar: Salter Harris kırıkları.Tip 1 de büyüme plağı boyunca fraktür izlenir.En sık Tip 2 kırıkları izlenir.Tip 2 kırıklarında metafizden bir parça alarak büyüme plağı boyunca fraktür izlenirken,tip 3 te epifizden parça alınır.Tip 4 te hem metafiz hem epifiz den parça alınır.Tip 5 prognozu en kötü olan salter harris kırığıdır ve kompresyon fraktürü vardır.
- Yaş ağaç kırığı çoğunlukla çocuklarda izlenir.
- Torus kırığında kortekste kırığa bağlı kabalaşma alanları izlenir.
- Yumuşak doku şişliği olmaması akut kırığı dışlayabilir.
- Yağ çizgilerinin yer değiştirmesi veya silinmesi indirekt kırık bulgusudur.
- Periosteal,endosteal reaksiyon indirekt kırık bulgusu olabilir.
- Dirsekte yağ yastığı işareti kırık olduğunu gösterir.
- Kırığa komşu eklemde eklem sıvısı olması indirekt kırık bulgusu olabilir.
- Deprese fraktürlerde görülen indirekt bulgu : çift kortikal çizgi.
- Dövülmüş çocuk sendromunda görülen indirekt bulgular: düzensiz metafiz köşeleri, metafizde küçük avülsiyon kırıkları.
- Kemiğin anormal olduğu ve normal kas aktivitesiyle kırıldığı kırıklar: yetmezlik kırıkları (osteoporozdaki vertebra kırıkları )
- Yorgunluk kırıklarında kemik normaldir,neden aşırı kas aktivitesidir ( yürüyüş kırıkları )
- Adolesanlarda görülen patellanın distal yapışma yerinde apofizde ayrılma,kortekste düzensizleşme ile giden hastalık : Osgood Schlatter ( avulsiyon kırığı )
- Kopma (avulsiyon) kırıklarına en iyi örnek : Osgood Schlatter hastalığıdır.
- Osteomalazide görülen,çatlağa benzer,tam olmayan kırık çizgileri : Looser zon (psödofraktür)
- Ulna şaftının kırığı + proksimal radius başının çıkığı : Monteggia kırık – çıkığı.
- Distal radius şaft kırığı + distal radioulnar çıkığı : Galeazzi kırık – çıkığı.
- Eklemle ilgili distal radius kırıkları : Barton ve Hutchinson kırığı.
- Distal önkolun en sık görülen kırığı : Colles kırığı ( kırık uçları impaktedir.Yani iç içe geçmiştir. )
- Ters colles kırığı : Smith kırığı.
- Smith kırığında colles kırığındaki kırık parçasının dorsale değil,öne doğru yer değiştirdiği görülür.
- Weber ve lisfranc fraktürleri : ayak ve ayak bileği kırıkları.
- Kötü kaynama : malunion
- Kırık komplikasyonları : kaynamada gecikme,kaynamanın olmaması, malunion,avasküler nekroz,yumuşak doku kalsifikasyon ve ossifikasyonu , enfeksiyon, sudeck atrofisi.
- Osteosarkomlardam ayırt edilmesi gereken kırık komplikasyonu : miyozitis ossifikans.
- Kırık iyileşme basamakları : inflamasyon (günler-haftalar) , tamir (haftalar-aylar) , yeniden şekillenme (aylar-yıllar)
- Tamir basamağında fibröz ve kemik kallus oluşumu gerçekleşir.
- Kırık onarımının göstergesi : kallus oluşumu. (endosteal ve periosteal kallus )
- Pseudoartroz , nonunion ( kaynamama) un varyantıdır.
- Belirgin kemik reaksiyonunun olduğu nonunion tipi :reaktif nonunion.
- Kırık hattında sekestrumun gözlendiği nonunion tipi : enfekte nonunion.
- Volkmann iskemik kontraktürü: kırık komplikasyonu.
- Kırık distalindeki inaktivite nedeniyle gelişen şiddetli yamalı osteoporoz: Sudek atrofisi.
- Posttravmatik myozitis ossifikans ile osteosarkomun ayrımında kullanılan görüntüleme yöntemi : BT.
- Myozitis ossifikans BT görüntülemesinde: Radyolusen merkez, matür korteks görünümü.
- Osteonekroz da kırık komplikasyonudur.En erken radyolojik bulgu : Travmadan 1 ay sonra yan grafide radyolusent cresent işareti.
- Osteonekrozu göstermede en sensitif ve spesifik görüntüleme metodu : MRG.
- Radyografide görülmeyen posttravmatik değişiklikleri gösteren,anatomik olarak kompleks bölgelerde değerli görüntüleme yöntemi : BT.
- Volume rendering: 3 boyutlu görüntüleme sağlar.Gizli fraktürleri gösterir.
- Kemik kontüzyonunu göstermede tek metod: MR.
- Yorgunluk kırıkları ,yürüyüş kırıklarını göstermede tercih edilen görüntüleme :MR.
- İntraartiküler kontrast madde verilerek MR artrografi ile de değerlendirme yapılabilir.
- Kırık sonrası vasküler sistem yaralanmasından şüphe duyulursa anjiografi kullanılabilir.
- Kas-iskelet sistemi travmalarında ilk ve temel inceleme yöntemi: Radyografi.
- Yumuşak doku yaralanmalarını göstermede üstün görüntüleme yöntemleri : USG ve MR.
- Tüm ekstremitelerin kısalığı : mikromeli.
- Proksimal kesim kısalığı : rizomeli.
- Orta kesim kısalığı : mezomeli.
- Distal kesim kısalığı : akromeli.
- Sıklıkla sporadik olan,otozomal dominant kalıtılan,en sık kısa ekstremiteli cücelik : Akondroplazi.
- Akondroplazide anahtar bulgular: vertebralarda posterior konkavlaşma (scalloping) ,interpedinküler mesafelerinde daralma, mezartaşı iliak kanatlar.
- Akondroplazide kranial grafide frontal bossing bulgusuna rastlanır.
- Akondroplazide kotlar kısa, önde çanak şekilli.Ekstremitelerde rizomeli.Düz asetabulum,kısa femur boynu.
- Tip 1 kollajen sentez bozukluğu : Osteogenezis imperfekta .
- Osteogenezis İmperfekta radyolojik bulgular: baziller invajinasyon,multiple vormian kemikler ,ağır osteopeni,kemik deformite,farklı aşamalarda kırıklar,zebra işareti,platispondili,balık vertebra.
- Oİ de asetabulum normal,kısa ekstremiteli cücelik gelişmiştir.
- Dövülmüş çocuk sendromuyla karışabilen iskelet displazisi : Osteogenezis imperfekta.
- En sık görülen mukopolisakkaridozlar : Lizozomal depo hastalıkları.
- Mukopolisakkaridoz anahtar bulgular: vertebral gövdede gagalaşma,genişlemiş kotlar,madelung deformitesi.
- Tip 2 mukopolisakkaridoz ( Hurler ) radyolojik bulguları : Makrosefali,atlantoaksiyel subluksasyon,dar foramen magnum, J şeklinde sella, kot anteriorunda genişleme, torakolomber kifoz,hipoplastik vertebra,gibbus deformitesi, vertebral gagalaşma,ekstremite kısalıkları,metakarpal proksimallerinde sivrileşme.
- Tip 4 mukopolisakkaridoz olan Morquioda zeka normal ve atlantoaksiyel instabilite mevcut.
- Bir diğer iskelet displazisi noktalı epifizler.
- Noktalı epifizlerin ayırıcı tanısında düşünülecek hastlalıklar: kondrodisplazi punktata,multiple epifizyel displazi,fetal alkol/warfarin maruziyeti.
- Amniotik bant sendromu : Sporadik.Geniş anomali spektrumu.
- Amniyotik bant sendromunda amniyotik bantlar intrauterin erken dönemde meydana gelirse kraniofasial,abdominal duvar defekti meydana gelirken,geç dönemde meydana gelirse ekstremite defektlerine neden olur.
- Temporal kemik görüntüleme yöntemi: CT.
- İletim tipi işitme kaybı değerlendirilirken kullanılan görüntüleme yöntemi CT iken, sensörinöral işitme kaybında MR kullanılır.
- Tinnitus, vertigoda kullanılan yöntem : MR.
- Tiroid ve tükürük bezleri : USG ile değerlendirilir.
- Orijinini bilemediğimiz lenf noduna metastazın nerden yapıldığını belirlemek için : PET-BT kullanılır.
- Kolestatom : tm değildir.Tümör gibi agresif davranır.Uygun olmayan yerde cilt bulgusu.
- Otoskleroz: Bazen iletim, bazen mikst tip işitme kaybı görülür.Kulak zarı temiz.Enfeksiyon bulgusu yok.
- IU hayatta en erken ossifiye olan kemik ottik kapsül.
- Sensörinöral işitme kaybında MR da özellikle pontoserebellar köşeye bakarız.Akustik nörinom pontocerebellar köşede bulunur.
- Paranasal sinus osteoma : Benign tm. Frontal ethmoid bileşkede.
- Yaşlı hasta, sigara öyküsü,işitme kaybı,tek taraflı seröz otit = Nazofaringeal karsinom
- Adolesan dönem , erkek, durdurulamayan burun kanamaları ,damarsal tm = Juvenil nazofarengeal anjiofibrom.Embolizasyon uygularız.
- Baş – boyun radyolojisinde referans bölge : hyoid.Dilin hemen altında lokalize.(suprahyoid,infrahyoid)
- Meninkslerin KM ile boyanması menenjit için fix bir işaret.CT veya MR de.
- Tbc menenjit : meninkslerde kalınlaşma ,KM ile boyanma.Beyin parankimi de tutulabilir.
- Tbc menenjitte diffüzyon MR ile difüzyon kısıtlanması gösterilebilir (infarkt alanları)
- Beyin parankiminde yuvarlak şekilli,içerisi kistik düzeyde ,duvarı KM ile boyanan lezyon: abse.
- Ödem T2 de hiperintense, T1 sekansında hipointens, FLAIR de hiperintens görülür.KM ile boyanmaz.
- Ödem tomografide hipodense görülür.
- Perfüzyon MR de abse hipoperfüze gözükür.
- Virüslere bağlı ensefalitlerin en sık görüleni : Herpes ensefaliti.Temporal lob tutulur.BT de hipodens görünüm,T2 veya FLAIR MR da hiperintens görünüm.
- Kanama T1 ağırlıklı sekansta kontrastsız olduğu halde hiperintens görünebilir.Herpes,hemorajik lezyon yapar.
- Görüntülemede kalsifik, atrofik alanlar: geçirilmiş TORCH göstergesi.
- MS tanısında kullanılan yöntem : Kontrastlı MR.
- MS de kontrast madde ile boyanan plaklar vardır.
- MS de kontrastsız MR da corpus callosuma yakın kesimlerdeki beyaz cevherde ,lateral ventriküle dik, hiperintens, oval şekilli plaklar ( Dawson finger ).
- MS de FLAIR MR daki en sık bulgu : hiperintens görünen ödem , gliozis.
- Servikal spinal kordtaki MS plakları daha zor görünür.
- MS de optik sinir tutulursa FLAIR de hiperintens gözükür.
- ADEM (akut dissemine ensefalomiyelit) : MS in korteksi tutan formu. Kocaman plaklarla karakterize.
- Vaskülit tanısını anjiyo ile koyarız.
- Spinal görüntülemede sıklıkla kullandığımız görüntüleme yöntemi : röntgen.
- Spinoz proçesler, skolyoz, disk mesafeleri,vertebra korpusları,sakroiliak eklemler,lamina ve pediküller spinal görüntülemede dikkat edilecek unsurlar.
- Spinal travmalarda : tomografi.
- BOS T1 sekansında hipointens, T2 sekansında hiperintens görünür.
- Yağ, kontrastsız T1 de hiperintens gözükür.
- Spinal MR ın en sık endikasyonu : Lomber- servikal disk hernisi.Disk mesafeleri eşit mi?Disk içeriği homojen mi ? Spinal kanal aralığı açık mı? Bakılır.
- Kompresyon fraktüründe T1 ağırlıklı görüntülemede vertebrada medulla hiperintens,kortex ise hipointens gözükür.
- MR da fraktür : kırık hattında ödem , kanama T2 de hiperintens gözükür.
- Epidural absede KM veriyoruz. Duvarları boyanıyor.
- Kontrastsız BT de SAK : Sulcuslarda KM vermediğimiz halde hiperdens görünüm.
- Kontrastlı BT de sulcuslarda hiperdens görünüm: menenjit.
- Menenjitte kontrastsız BT bulgusu normal.
- CNS travmalarında SAK ve stroke atlanmasın!Epidural,subdural hematomu da atlama.
- Stroke hastasında 6 saat içinde pıhtı alınmalıdır.
- Çok küçük SAK ı FLAIR de yakalayabiliriz.
- MR da hipointens görülen lezyonlar : kalsifikasyon,kanama.
- MR ile AVM ve arteriyovenöz fistül görüntülenebilir.
- AVM ve AVF de arter-ven arasında anormal komunikasyon olduğu için ven daha fazla olmak üzere, ikisi de genişler.
Zeyneb ERDEM
18 Mart 2021
bottom of page